Diyabet Nedir?
Halk arasında genel olarak "şeker hastalığı" olarak tabir edilen Diabetes Mellitus, genel olarak kanda glukoz (şeker) seviyesinin normalin üzerine çıkması, buna baglı olarak normalde şeker içermemesi gereken idrarda şekere rastlanmasıdır.
Diyabet hastalıgının türleri su sekilde sıralanır:
Tip 1 Diyabet (Insüline bagımlı diyabet): Genellikle çocukluk döneminde ortaya çıkan, pankreasta insülin üretiminin yetersiz olması veya hiç olmaması kaynaklı ve dışarıdan insülin alımının zorunlu oldugu diyabet hastalıgı türüdür.
Tip 2 Diyabet: Hücrelerin kan sekerini düzenleyen insülin hormonuna karsı duyarsızlasması sonucunda görülen diyabet hastalıgı türüdür. Erişkinlerde görülen diyabet türüne Tip 2 Diyabet denir. Pankreas insülin üretir; fakat insülin direnci nedeniyle vücut bunu gerektigi gibi kullanamaz. Daha çok 40 yas üzerindeki kisilerde ortaya çıkar.
Tip 2 Diyabet hastalıgını ameliyatla tedavi etmek mümkün!
Tip 2 Diyabet Ilerlediginde Hangi Sorunlara Yol Açar?
- Kalp Krizi
- Ayakta Yanma
- Böbreklerde Hasar Kaybı
- Gözün damarları ve retinanın bozuklukları
- Beyin damarlarında tıkanma ve kanamaya baglı olaylar
Tip 2 Diyabet belirtileri nelerdir?
Tip 2 diyabetin baslıca belirtileri;
- Sık idrara çıkma (poliüri),
- Çok su içme (polidipsi),
- Çok yemek yeme (polifaji),
- Kilo artısı veya kilo kaybı,
- Plazma kan glukoz düzeyinin yükselmesidir (aç karnına 126 mg/dl’den yüksek olması).
Tip 2 diyabetin diger belirtileri;
- Agız kurulugu
- Yorgunluk
- Vücuttaki yaraların geç iyilesmesi
- Kuru ve kasıntılı cilt
- Sık geçirilen enfeksiyonlar
- Bulanık görme
- Cinsel sorunlar
- Ellerde, ayaklarda veya agız çevresinde uyusma,
- Karıncalanma
Tip 2 Diyabet tedavisinde
Metabolik Cerrahi’nin yeri
Tip 2 diyabet hastalarındaki Insülin Direnci’nin, hem hücre öncesi hem de hücre içi bilesenleri vardır. Bu tabloda; özellikle sindirim sistemi kaynaklı direnç hormonları, tıpkı bir “zırh” gibi hücrelerin etrafını sarar ve insülinin hücre içine girisini engelleyerek kilit rol oynarlar. Metabolik Cerrahi uygulamaları neticesinde, sindirim sistemi kaynaklı direnç hormonları söner. Hücrenin etrafındaki bu “zırh” açılır ve insülin kolaylıkla hücre içine girer. Benzer sekilde ameliyattan 2-3 ay sonra; yag, protein metabolizması, karaciger yaglanması ve hasarı da düzeldigi için hücre içi sinyal iletim mekanizmaları da tersine döner. Sonuç olarak Metabolik Cerrahi uygulamaları sonrası hastaların kan sekerlerinin, kolesterol ve trigliserid seviyelerinin yanı sıra; tansiyon yüksekligi, kilo fazlalıgı, karaciger yaglanması, göz-böbrek hasarı ve ayak yaraları gibi sorunları da tek bir operasyon ile giderilmis olur.
Kimler Metabolik Cerrahi için adaydır?
- Uygun tedaviye ragmen kan sekerini kontrol altına alamayan hastalar
- Göz, kalp, böbrek, karaciger, ayaklar gibi organ hasarı belirti ve bulguları yasamakta olan hastalar
- Ciddi kilo problemi olan hastalar
Tip 2 Diyabetin bazı risk gruplarında
görülme olasılıgı daha yüksektir. Bunlar:
- Kilo fazlası olan bireyler
- Beslenme alıskanlıgı bozuk olanlar
- Sedanter yasam tarzı olan (egzersiz yapmayan) bireyler
- Ailede baska kisilerde diyabet hastalıgı bulunanlar
- Gebelik sırasında diyabet gelisen veya 4,5 kg’dan daha agır bebek doguranlar
- Bir hastalıgın veya yaralanmanın stresini yasayanlar
- Stresli bir hayatı olanlar
Tip 2 diyabet tedavisinin esasları nelerdir?
Birinci basamak tedavi planında:
- Diyet, yani beslenme alıskanlıklarının düzenlenmesi
- Yasam tarzının degistirilmesi
- Egzersiz programlarının uygulamaya konması yer almaktadır.
- Eger bu tedavi planı ile kan sekeri normal sınırlar içinde tutulamazsa; agızdan hap olarak alınan seker düsürücü ilaçlar tedaviye eklenir. Ancak bazı hastalarda kan sekeri düzeyini normal sınırlar içinde tutabilmek için insüline ihtiyaç duyulabilir. Bu durumlarda uygun dozda insülin enjeksiyonları ile tedavi desteklenir.