Kalp Hastalıklarının Tanısında Altın Standart “Anjio”
Kalp hastalıklarının en yaygın tipi koroner arter hastalıklarıdır. Tedavi edilmediği takdirde, ülkemizde ve dünyada halen ölümlerin en sık nedenidir. Koroner Arter hastalığı, kalp kasını besleyen damarlardaki (koroner arter damarları) duvar kalınlaşması veya damarların daralması ile ilerlemektedir.
Koroner arter hastalığının teşhisinde en iyi tetkik koroner anjiyografidir. Gelişen teknolojiye rağmen henüz hiçbir tetkik koroner anjiyonun yerini alamamıştır. Koroner anjiyoda yaptığımız da atardamarlara girip kateter dediğimiz özel yapılmış borucuklarla kan akışının tersine doğru ilerleyerek kalbe ulaşıp damarlarını görüntüleme işlemidir.
Tarihte ilk koroner anjiyografi 1958 yılında yapılmıştır. İlk koroner balon anjiyoplasti (kalp damarının balonla genişletilerek tedavisi) ise 1977 yılında yapılabilmiştir.
Kalbi besleyen koroner arterler kalbin sağ ve sol tarafını beslemek üzere iki ayrı damar sistemi olarak çıkmakta, ayrıca soldan çıkan damar daha sonra kalbin ön ve arka yüzeyini beslemek üzere iki dala ayrılmaktadır.
KORONER ANJİYOGRAFİ İŞLEMİ
Genellikle insan vücudunda bulunan üç bölgeden anjiyo işlemi yapılmaktadır. Bunlar seçilirken hastanın damar yapısı, uzun süre sırt üstü yatıp yatamayacağı, kanamaya eğilimli durumu olup olmadığı, işlemi yapacak doktorun hangi yöntemi tercih ettiği gibi durumlar göz önüne alınarak karar verilmektedir. Anjiyo giriş yeri önce temizlenmekte, sonra ince bir iğne ucu ile uyuşturulmakta ve sonra özel bir malzeme ile damar yolu açılmaktadır. Damar yolu açıldıktan sonra kateter denilen özel malzemelerle kalbin damarına ulaşılmaktadır. Kateterden opak madde denilen bir sıvı kalbin damarına verilerek damar tıkanıklığı hakkında bilgi alınmaktadır. Bu işlemler sırasında hasta uyanık olmakta ve ciddi bir ağrı hissetmemektedir
1.Femoral arter girişi ile (KASIKTAN) anjiyo:
Dünya genelinde ve Türkiye’de en sık kullanılan yöntemdir. Sağ veya sol kasık bölgesindeki bacağımızı besleyen atardamara (femoral artere) girilerek yapılmaktadır.
İyi yanları; kasıktaki damarımızın çapı geniş olduğu için işlem kolay ve daha büyük kateterler (borucuklar) kullanılabilmesidir.
Kötü yanı ise; kanamanın daha uzun zamanda durmasından dolayı damar yolu çekildikten sonra üzerine 2-3 kg ağırlık konularak uzun süre (yaklaşık 6 saat) yatakta sırt üstü yatılması gerektiğidir. Ayrıca kasıkta damarlar ve sinirler birbirlerine yakın olduğu için bunların zedelenmesi ve hatta ameliyatı bile gerekebilmektedir. Hastanın 6 saat süresince lavabo ve diğer ihtiyaçlarını yatakta sırt üstü yatar durumda yapması zorunludur.
2.Brakiyal arter girişi (DİRSEKTEN) anjiyo;
Genellikle tercih edilmez, çünkü hastaya konfor ve güvenlik açısından üstünlük sağlamaz. Bazı hastalara kasık damarından giriş mümkün olmadığında veya özel amaçlar için kullanılabilir.
3.Radial arter girişi ile (BİLEKTEN) anjiyo;
Şu anda dünyada sık kullanılmayan ancak giderek yaygınlaşmakta ve tercih edilmekte olan bir yöntemdir. Hastalar için hem konforlu hem de güvenilir bir yöntemdir.
İyi yanları; daha iyi hasta konforu ve erken taburculuk işlemidir; hasta anjiyo laboratuvarına isterse yürüyerek gelebilir ve yürüyerek anjiyo odasından odasına gidebilir. Hastanın damar yolu anjiyo odasında çekilerek özel bir bileklik ile hastanın kolundaki giriş yeri kapatılmaktadır. Hasta işlemden sonra odasında oturabilir, tuvalete gidebilir. Yaklaşık 2-3 saat sonra da evine gidebilir. Özellikle balon veya stent yerleştirilen hastaların işlemden sonra 12 saat hareketsiz yatmaları gerektiği düşünülürse işlemin konforu daha iyi anlaşılabilmektedir. Bilekten yapılan anjiyo ile hastaların yatması gerekmez.
Daha az acı ve daha az risk: Radial arterin yakınından büyük sinir geçmediği için sinir yaralanması riski çok düşüktür, ayrıca ağrı hissi de az olmaktadır. Kanama kontrolü koldan çok kolay yapılabildiği için özellikle kanamaya eğilimi olan ve kan sulandırıcı ilaç alanlarda daha güvenli bir yöntemdir. Şişman hastalarda kasık bölgesindeki kanamayı durdurma işlemi zordur ve komplikasyonlar oluşabilmektedir. Ayrıca bu hastalar uzun süre düz yattıklarında rahatsız olmaktadır. Bu yöntem özellikle bu hastalar için idealdir.
Kötü yanı; bilekte işlem için kullanılan damar kasık damarına göre çok incedir. Bu nedenle işlem biraz uzayabilir. Hatta damar nadir olarak spazm (büzüşme-kasılma) yapar ve malzemenin geçişine izin vermeyebilir; bu risk zayıf hastalarda daha fazla olup zayıf hastalarda pek tercih edilmez. Bu durumda işleme kasıktan devam edilir. Kullanılan malzemelerin boyutları daha ince ve narin olduğu için fiyatları da yüksektir. Bu nedenle işlem ilave maddi yük getirmektedir.Kalp damarlarına ulaştıktan sonra kalp damarları ile ilgili alınan görüntüler ve yorum açısından her üç yoldan yapılan anjiyo arasında bir fark yoktur ancak hastaya sağladığı konfor ve daha düşük risk nedeniyle radial (bilekten) anjiyo her geçen gün daha fazla hekim ve hasta tarafından tercih edilmektedir..
Unutmayın, sağlıklı bir kalpte, sevdikleriniz için daha çok yer vardır...