Tüp Mide Ameliyatı (Sleeve Gastrektomi)
Sleeve Gastrektomi midenin uzunlamasına daraltıldığı bir ameliyattır. Bu daraltma işlemi çok farklı isimler ile anılabilmektedir.
Sleeve Gastrektomi midenin uzunlamasına daraltıldığı bir ameliyattır. Bu daraltma işlemi çok farklı isimler ile anılabilmektedir.
Sleeve Gastrektomi yerine kullanılan isimler:
- Tüp Mide
- Mide Tüpleştirilmesi
- Gastrik Sleeve
- Vertikal Sleeve Gastrektomi
- Büyük Kurvatur Gastrektomisi
- Paryetal Gastrektomi
- Mide Küçültme
- Vertikal Gastroplasti
Şişmanlığın cerrahi tedavisinde iki yol ile kilo kaybı sağlanır. Bunlardan birincisi yenilen yemeklerin miktarını azaltmayı hedefler. Bu tip ameliyatlarda mide hacmi küçültülür. İkinci yol ise alınan gıdaların emilimini azaltmayı hedefler. Bu tip ameliyatlar değişik uzunluklarda ince barsağı gıda geçişine kapatır. Sleeve Gastrektomi sadece mide hacmini küçültmek üzere yapılan bir işlemdir. Mide uzunlamasına kesilerek bir kısmı çıkartılır. Kalan midenin hacmi küçülür. Midenin şekli ince bir muza benzer. Bu haliyle bir tüp gibi göründüğünden mide tüpü olarak da adlandırılır.
- Sleeve Gastrektomi işleminde midenin en çok esneyerek mide hacmini büyüten kısmı alınır. Geride kalan mide kısmı çok fazla miktarda esnemez. Dolayısıyla aşırı yemek yemeyi engeller.
- Midenin tüp haline getirilmesi, midenin gıdalara karşı direncini de arttırır. Aşırı büyük hacimde gıdaların geçişine izin vermez. Yediğiniz yemeklerdeki lokmalarınız küçülür.
- Midenin tüpleştirilmesi mideye giren gıdaların hızla mideden boşaltılmasını sağlar. Mide de uzun süre kalamayan gıdalar, mide hacmini büyütecek zamanı bulmadan mideyi terk ederler.
- Mide tüpleştirilmesi ile ince barsağa gıdaların geçişi hızlanır. Bu hızlı geçiş ince barsaklarında hareketini uyarır. Sleeve Gastrektomi ince barsaklarda hiçbir değişiklik yapmamasına karşın, gıdalarla alınan kalorilerin aşırı emilimini de bu yolla engeller.
Sleeve Gastrektomi ameliyatı farklı şekillerde uzun yıllardır yapılmaktaydı. Ancak eskiden midenin sadece uzunlamasına kapatılması şeklinde uygulanıyordu. Daha sonraları midenin kapatılan kısmı çıkartılmaya başlandı. 1993 yılında Avustralya”dan Dr. Jamieson (Long Vertical Gastroplasty, Obesity Surgery 1993) ve 1996 yılında İngiltere”den Dr. Johnston (Magenstrasse and Mill operation- Obesity Surgery 2003 ) bu tekniği ilk uygulayanlardı. Daha sonra 2001 yılında Amerika”dan Dr.Gagner midenin bir kısmının çıkartılarak uygulanmasını ilk kez yayınladı. Dr.Gagner bu şekli ile sleeve gastrektomiyi ilk kez standart bir bypass yadabiliopankreatik diversiyon duodenal switch ameliyatı olamayacak kadar şişman olan süper obez hastalara ilk basamak tedavi olarak yapılmasını önerdi. Bundan sonra tüp mide yada sleeve gastrektomi ameliyatı gittikçe daha fazla hastada tercih edilmeye başlandı. Bugün artık mide bandı düşünülen daha düşük BMI olan hastalara mide bandının alternatifi olarak uygulanmaktadır.
Sleeve Gastrektomi hangi hastalara uygulanabilir?
Sleeve gastrektomi obezite nedeniyle tedavi olması gereken bütün hastalara uygulanabilir. İlk yıllarda aşırı kilolu olan süper obez hastalara ilk basamak tedavi olarak uygulanmaya başlansa da, bugün çok daha düşük kilodaki hastalarda da yaygın olarak ve başarı ile uygulanmaktadır.
- BMI (Vücut Kitle İndeksi) 50 kg/m2 üzerinde olan süper obez hastalarda ameliyat süresinin kısa olması nedeniyle ilk basamak tedavi sleeve gastrektomi olarak uygulanmaktadır.
- Herhangi bir gastrik bypass ameliyatından olası uzun dönem sorunları nedeniyle çekinen hastalarda sleeve gastrektomi uygulanmaktadır.
- Mide Bandı planlanan hastalarda alternatif olarak sleeve gastrektomi uygulanmaktadır.
- Mide Bandı uygulanmış ancak mide bandı ile sorunlar yaşayan hastalarda mide bandı çıkartılarak sleeve gastrektomi uygulanmaktadır.
- Mide bandı gibi yabancı bir cismin yaratacağı sorunlardan çekinen yada ameliyattan sonra mide bandı ayarlamaları için doktora gelmek istemeyen hastalarda sleeve gastrektomi uygulanmaktadır.
- Bir başka uzun etkili ameliyata en kolay döndürülen ameliyat olduğu için sleeve gastrektomi uygulanmaktadır
Sleeve Gastrektomi ameliyatının riskleri nelerdir?
Sleeve gastrektomi ameliyatında midenin bir kısmı çıkartılmaktadır. Geride kalan ve hacmi küçültülen midede bir dikiş hattı kalmaktadır. Bazı vakalarda bu dikiş hattından küçük kaçaklar olabilmektedir. Bu risk % 1″den düşüktür. Olan kaçakların da bir çoğu fark edilmeden iyileşmektedir. Bazı durumlarda bu kaçaklara bağlı küçük apseler gelişebilir. Bu durumlarda da apsenin dışarıdan boşaltılması ve uygun antibiyotik tedavi ile sorun çözülmektedir. Nadir durumlarda tekrar ameliyat ile uygun tedavinin yapılması gerekebilmektedir.
Mideden oluşabilecek bu kaçakların nedenleri hem cerrahi tekniğe hem de hastaya ait sorunlara bağlı olabilir.
Bugün cerrahi olarak dikiş hattının güvenliği için çok çeşitli metodlar geliştirilmiş ve uygulanmaktadır.Bu metodlar her cerrah tarafından farklı farklı kullanılmaktadır.
Hastaya ait olan nedenler daha çok obezitenin vücuda getirdiği yük nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Obezitenin kendisi bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabilmektedir. Bu da cerrahi olarak yaratılan travmanın biraz daha uzun ve zor iyileşmesine neden olabilmektedir.
Sleeve Gastrektomi ameliyatına ait bu sorunları artık yok denecek kadar az görüyoruz. Hem ameliyat öncesi hem ameliyat sonrası bakım şartlarımız bu sorunların üstesinden kolaylıkla gelebilecek düzeyde olup, ameliyatın güvenliğini en üst noktalara taşımaktadır.
Sleeve Gastrektomi nasıl uygulanır?
Bütün obezite ve metabolik cerrahi yöntemler gibi sleeve gastrektomi ameliyatı da, tamamen laparoskopik dediğimiz kapalı yöntem ile uygulanmaktadır. Laparoskopik yöntemde karında açılan bir santimden küçük delikler ile bütün ameliyat gerçekleştirilir. Bunun için özel aletler kullanılır. Midenin istenilen kısmının kesilmesi ve dikilmesi işlemi bu iş için özel olarak tasarlanmış ve sadece sizin ameliyatınızda kullanılarak atılan özel cihazlar ile gerçekleştirilir. Bu cihazlar mide duvarınızı keserken birbirine özel dikişler ile yapıştırır. Biz uygulamamızda bu dikiş hattının üzerini kendimiz el ile ikinci bir kat daha kapatıyoruz. Bu işlem ameliyatın güvenilirliğini bir kat daha arttırıyor. Ameliyattan sonra aynı gün su içmeye başlıyorsunuz. Ertesi gün birçok hastanın barsak hareketleri normale dönmekte ve tanesiz sıvı gıdaları başlanmaktadır.
Tüp Mide Ameliyatının Avantajları Nelerdir?
- Laparoskopik olarak yapılabilir, böylelikle yara iyleşmesi daha hızlı olmakta ,ağrı daha az olmakta, hastanede kalış süresi kısalmaktadır.
- Midenin kapasitesi küçültülür fakat fonksiyonları değiştirilmediğinden birçok besin gurubunun az olarak tüketilmesine olanak sağlar.
- Ghrelin (açlık hormonu) üretilen midenin fundus bölgesi çıkarıldığından iştah da azalmış olur ve kilo kaybı meydana gelir.
- Pilor (mide kapakçığı) korunduğu için, dumping sendromu önlenir. Besinler mideyi daha geç terk ettiği için daha uzun süre tokluk hissi yaşanır.
- Ülser oluşma riski en aza indirilir.
- Bağırsak bypassından kaçınılarak; bağırsak tıkanıklığı, marjinal ülser, anemi, osteoporoz (kemik erimesi) , protein ve vitamin eksikliği riski ortadan kaldırılır.
- İkili ameliyatlar için uygun çok yüksek VKİ ne sahip hastalarda (VKİ> 55 kg/m2) ilk aşama ameliyat için çok etkili sonuçlar verir.
- Anemisi olan veya bağırsak bypassının ileri dönem komplikasyonlarından endişe duyan hastalar için ve de crohn hastalığı olanlar veya bağırsak bypassı için yüksek risk taşıyan hastalar için ideal bir tercihdir.
- Yüksek kilolu hastalarda laproskopik olarak uygulanabilen bir ameliyat olduğundan daha az yara , daha az akciğer sorunu , daha az ağrı ve daha hızlı iyileşme sunar.