Ultraviyole ışınlarının göz üzerindeki olumsuz etkileri nelerdir ?

Ultraviyole ışınlarının göz üzerindeki olumsuz etkileri nelerdir ?

Ultraviyole ışınlarının göz üzerindeki olumsuz etkileri kısa

dönemde ve uzun dönemde oluşmalarına göre iki gruba ayrılabilir.

Güneşli bir günde, gün boyunca uzun süre ultraviyole

ışınlarının etkisinde kalınması nedeniyle, kısa dönem olumsuz

etkilere örnek olarak, gözlerde derideki güneş yanığı benzeri

zedelenmeler oluşabilmektedir. Bu zedelenmeler genellikle

birkaç gün içerisinde iyileşebilmekte, bununla birlikte ağrılı

olmakta ve gözde bazı ciddi enfeksiyonların oluşmasına

ortam hazırlayabilmektedir. Ultraviyolenin göz üzerindeki esas

ciddi olumsuz etkileri ise uzun dönemde sürekli ultraviyo

leye maruz kalmayla ortaya çıkan maküla(sarı nokta)

dejenerasyonu ve katarakt gibi dünyadaki en önemli

ve en çok görülen iki görme kaybı nedenidir.

 

Güneşe maruz kalınma derecesini artıran çeşitli faktörler

ultraviyole ışınlarının göze verebileceği hasarı artırabilmektedir.

 

 

Bu faktörler arasında yer alan:

 

Çevre :  Ultraviyole etkisi karda, kumda ve suda daha fazladır.

 

Yükseklik :  Deniz seviyesine göre yükseklik arttıkça ultraviyole seviyesi artar.

 

Enlem :  Ultraviyole ekvatora yaklaştıkça yani enlem derecesi düştükçe artar.

 

Dış ortamda kalma süresi :  Güneşte kalma süresi arttıkça alınan ultraviyole

miktarı artar.

 

Göz ve deri rengi :  Açık renkli gözlere ve deriye sahip kişiler ultraviyole

açısından daha fazla risk taşır.

 

Günün saati :  Ultraviyole miktarının en yüksek olduğu saatler 10 ile 1

6 saatleri arasıdır.

 

Mevsim :  Ultraviyolenin en kuvvetli geldiği dönem ilkbahar ve yaz aylarıdır,

sonbahar ve kış aylarında ultraviyole seviyesi düşer.

 

İlaçlar :  Tetrasiklin, doksisiklin gibi bazı ilaçlar gözlerin ve derinin ışık

hassasiyetini ve ultraviyolenin olumsuz etkisini artırır.

 

NEDEN

GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ

  1  Uzun süre güneşe maruz kalanlarda, güneş göz merceğimizin

içindeki proteinlerin yapısını bozarak katarakt oluşumuna yol

açabilir. Ayrıca sarı nokta hastalığı adıyla hastalığının direkt

UV ye maruz kalma sıklığı artmaktadır.

2   Güneş gözlüğü, sadece gözü fazla ışıktan korumak için değil,

zararlı ultraviyole ışınlarını önlemek için kullanılmalıdır.

Güneş ışınlarından yararlanmayı tabii ki ihmal etmemeliyiz,

ancak direkt olarak güneş ışığına bakılmamalıdır. Güneşe direkt

bakıldığında, güneş gözlüklerinin de yeterince koruyucu

olmayacağı unutulmamalıdır.

3    Gözlerimizi güneşin zararlı etkilerinden korumak amacıyla

güneşli havalarda, ışıktan rahatsız olmasak dahi, güneş gözlüğü

kullanmalıyız. Güneş gözlüklerini seçerken özellikle kaliteli

camları seçmeliyiz ve ultraviyoleden koruyup korumadığına

dikkat etmeliyiz.

 

4    Normalde karanlık ortamlarda göz bebeklerimiz büyür. Böylece

daha çok ışık göz bebeklerimizden içeri sızar. Eğer % 100 ultraviyole

koruyuculuğu olmayan bozuk camları takarsak karanlık bir ortam

oluşacağından göz bebeklerimiz genişleyecektir. Ve koruyuculuk

oranı düşük olan bu camlardan geçen UV ışınları gözümüze zarar

verecektir. Bu sebeple ultraviyole geçiren bozuk camları takmak göze

zarar verecektir. Bu gözlükleri takmaktansa hiç güneş gözlüğü

takmamak gözü daha çok koruyacaktır.

5     Kolormatik camlar dışında (kolormatik camların rengi ışıkta

koyulaşıp, ışığın azaldığı durumlarda açılır.) alacağınız gözlüğü

taktığınızda karşınızdaki kişi eğer gözlerinizi görebiliyorsa bu camlar

yeteri kadar koyu değildir anlamına gelir ve bu camların güneşi

ultraviyole ışınlarına karşı koruyuculuğu yeterli olamayabilir.

6    Numaralı güneş gözlüğü kullananların mutlaka hekimlerine danış-

maları ve bunun sonucuna göre güneş gözlüğü satın almaları gerekir.

7    Kenarlıklı güneş gözlükleri faydalıdır. Bu gözlükler elmacık

kemiklerinden yansıyarak göze giren zararlı ışınları bloke eder.

Böylece koruyuculuk artar.

 

8Gözlüklerin koruyuculuklarıyla ilgili sertifikalarına mutlaka bakın!

Sizde gözlük satın alırken böyle bir sertifikanın olup olmadığını sorun.

Eğer varsa bu sertifika da gözlüğün ultraviyole A ve B ışınlarını geçirip

geçirmediği yazacaktır. İdeal bir güneş gözlüğü ultraviyole A ve B yi

geçirmez ve ideal olarak %95-100 geçirmemelidir.

 

9    Ozon tabakasının delinmesi ile bu UV etkisi yükseklerde artar, zira

filtre edilecek azalmaktadır. Dağcılarda tırmanma sırasında, güneşin

sıcaklık etkisinin azalmasına rağmen güneş yanığı olma olasılığı

daha fazladır. Dağa tırmananlar ve kar kayağı yapanlar da UV

radyasyona en fazla maruz kalanlardır.

 

10    Unutmayın, her pahalı olan iyidir denilemez ama ucuz gözlüklerin

de bu özellikleri taşımama olasılığı çok düşüktür.

 

KALİTELİ BİR GÖZLÜK

NASIL BELLİ OLUR?

Kaliteli gözlük camlarında kabarcık, harelenme ya da düzensiz

görüntü olmaması gerektiğine dikkat edilmelidir. Parmakla bastırılınca

esnemez ve en önemlisi camın içinden bakarak odaklandığımız bir

nesnede, gözlük hareket ettirildiğinde dalgalanma, şekil bozukluğu

ve farklı yönlere kayma oluşmaz. Güneş gözlüğümüzün camları,

gözlerimizi yan ve üstlerden veya yansıma ile aşağıdan gelen güneş

ışınlarına karşı koruyacak nitelikte bir büyüklüğe sahip olmalı, her

açıdan gözü koruyabilmeli, yüz yapımıza uygun olarak rahat ve

konforlu kullanılacak şekilde seçilmelidir.

 

ARAÇ KULLANIRKEN,

GÜNEŞ GÖZLÜĞÜNE DİKKAT

Sık araç kullananlar, alacakları güneş gözlüğünün çerçeve ve saplarının

ince olmasına dikkat etmesi gereklidir aksi halde sağ-sol ve yukarı-aşağı

bakarken görme alanları kısıtlanmış olacaktır. Bundan başka güneş

gözlüğünün alacakaranlıkta ve gece takılmaması gerekir. Yetersiz

aydınlıkta güneş gözlüğü takanlar, hem kendi yaşamlarını, hem de

başkalarının yaşamlarını tehlikeye atmış olacaklardır. Gece sürüş

esnasında farlardan yoğun rahatsızlık duyanlar için ise özel filtreli gece

görüş camları mevcuttur ve bu camlarda kişiye özel olarak

düzenlenebilir.

(0222) 335 03 35 7/24 bize ulaşabilirsiniz.