Yaz Tatilinde Covid-19 Salgınına Karşı Önlemler!
Yeni normalleşme süreci ile birlikte turizm sezonunun açılmasının ardından yaz tatiline gidecekler için salgın nedeniyle turizmde bazı alışkanlıklar değişecek.
“Havuz suyundan ya da deniz suyundan virüs bulaşır” söz konusu değildir. Tatilde en çok korkulan şey yine solunum yolunda bir virüs taşıyan kişinin ağzından, burnundan çıkan damlacıklarla bulaşmış herhangi bir yere değdirip ağza buruna götürme şeklindeki bulaşmadır. Sosyal mesafeye dikkat edilmesi ve suya girilmediği zaman maske takılması son derece önemlidir. Tatil mekanlarında herhangi bir yere dokunduktan sonra elleri temizlemeden ağza, buruna dokunulmamalıdır. Tuzlu suda virüs daha az yaşar konusu gündemde değildir.
Deniz suyunun virüsü öldürücü bir etkisi yoktur. Ancak her zaman, havuza kıyaslarsanız deniz daha temizdir.
Konaklama tesislerinde COVID-19 salgınından korunmak için alınan bu tedbirler nasıl olmalıdır.
Konaklama tesislerinin; Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen hijyen şartlarına uygun, aldıkları önlemler ve sundukları tatil deneyimini ve temizlik/hijyen kurallarını, misafir güvenliği ile ilgili aldıkları önlemleri açık bir şekilde paylaşması gerekiyor.
Tesislerin başlıca aldığı önlemler şu şekilde olmalıdır;
Otel misafirlerinin son 14 gün içerisinde bulunduğu ülkeler ve konaklaması sonrasında ülke içerisindeki seyahat planları gibi bilgiler tam ve düzenli olarak tutmalıdır.
- Bağışıklık sistemini destekleyici gıda ve içecek,
- Depo ve gıda güvenliği denetimi
- En az 24 saat boş bırakılmış odalar,
- Ortak alanlarda güvenli sosyal mesafe düzenlemesi,
- Ozon ve ulv makineleri ile dezenfeksiyon,
- Periyodik açık alan dezenfeksiyonu,
- Periyodik kapalı alan dezenfeksiyonu,
- Tekstil ürünlerinin 90 derece sıcaklıkta yıkanması,
- Sauna, masaj salonları, spor salonları ve çocuk kulüplerinin mümkün olduğu kadar kullanılmaması,
- Oyun parkları ve çocuk kulüplerinde temizlenmesi zor oyuncaklar olmaması,
- Coronavirus tanısı kesinleşen hastanın odasının 24 saat süreyle havalandırılarak boş bırakılması,
- Masalar arası mesafenin 1 metreden az olmaması,
- Restoran çalışanlarının, kesinlikle el temizliğine dikkat etmesi,
- Restoranlarda açık büfe uygulaması servis çalışanları tarafından yapılması uygun olacaktır.
SOSYAL TEMASIN NEDEN OLDUĞU DİĞER BULAŞICI HASTALIKLAR
İnsanoğlunun toplu halde yaşamaya ve sosyal ilişkiler kurmaya başlaması, taşıdığı mikroorganizmaları diğer bireylere aktarmasını da kaçınılmaz olarak beraberinde getirmiştir. Sosyal ilişkiler, öpüşme ve tokalaşma ile damlacık enfeksiyonu olarak adlandırılan hastalıkların yanı sıra, boğaz – burun sekresyonlarının özellikle öpüşme sırasındaki bulaşmasına bağlı sistemik hastalıklar ortaya çıkabilmektedir. Damlacık yolu ile bulaşan hastalıklar; öksürük, aksırık ile havaya saçılan ve enfeksiyöz ajan içeren damlacıkların, duyarlı kişilerin solunum yoluna ulaşması ile gelişir.
Öpüşme ve damlacık (solunum) yolu ile sık bulaşan hastalıklar arasında; soğuk algınlığı, grip (influenza), SARS ( Ani gelişen ağır solunum yetmezliği), pnömoni, grup A beta hemolitik streptokok enfeksiyonları, çocukluk çağı hastalıkları (kızamık, kabakulak, suçiçeği, boğmaca, difteri gibi), menenjit, enfeksiyöz mononükleoz (Öpüşme hastalığı), tüberküloz, herpes (uçuk) sayılabilir.
EK BİLGİ: Bilinenin aksine Hepatit B, Hepatit C, AIDS gibi hastalık etkenleri tükrükte bulunabilmekle birlikte, çok düşük miktarlarda bulunduklarından bu yolla bulaşmazlar. Travmatik olmayan yani kanla temasın söz konusu olmadığı öpüşmeler, sosyal öpüşmeler ve tokalaşma bu hastalıklar için bulaştırıcı değildir.
Enfeksiyon etkenlerinin pek çoğunun giriş bölgesinin boğaz-burun olduğu, etkenin ve hastalığın özelliğine göre burada kısa ya da uzun bir çoğalma süreci geçirdikleri göz önünde bulundurulduğunda, öpüşmenin ve yakın sosyal temasın çok sayıda etkenin bulaşmasında önemli bir rol oynadığı açıktır. Bu nedenle özellikle içinde bulunduğumuz salgın döenminde enfeksiyon bulguları olan kişilerle öpüşmekten ve yakın sosyal temastan kaçınılması ve kalp hastaları, küçük bebekler, bağışıklık sistemi baskılanmış kanser hastaları ve önemli ameliyat geçirmiş kişilerin nekahat döneminde tümüyle sınırlı sosyal temasta bulunmaları kuvvetle önerilmektedir.